‘Bir umuttur yaşamak’ der şair… Evet… Doğrudur… Günlük sıkıntıların getirdiği ruhsal çöküntülerin sıkça yaşandığı bu dünyada; belki çok daha fazla umut üretmemiz gerekmektedir. Hep somurtkan ve umutsuz bir yaşamanın biz insanlara bedelinin de çok ağır olacağının bilincinde olarak, çok daha pozitif bir hayat sürmenin olmazsa olmaz olduğunun da bilincine varmalıyız.
Tabii sadece umut üretmek de yetmeyebiliyor bu hayatta… Hani her gelişen olumsuz olaylara bakıp da hayıflanmak yerine; olayın bize ne gibi getirisi olacağını hesaplamak ve ona göre hayat yelkenimizi ayarlamak da bir hamledir neticede…
Hayatın getirdiği zorlukların belki bizim için çok daha faydalı ve hayırlı sonuçlar doğuracak bir yeniliğin başlangıcı olarak da görebiliriz. İşte bu noktada gelişen olumsuz koşullara bakıp feryat figan etmek yerine, olayları daha serinkanlı ele almayı kendimize alışkanlık haline getirmeliyiz.
İşte tam da bu noktada insanlık için gerçek manada mucize sayılacak gelişmeler ortaya çıkar. Pes etmeden; ‘acaba bu benim başıma gelen olay bana ne söylemek istiyor? Ben bu olaydan hangi dersi çıkarabilirim?’ şeklindeki yaklaşım, bizlere çok daha değişik çözüm perspektiflerini de sunmaya başlar.
Zaten amaç da üzüm yemek değil midir? İnsanlık her ne hikmetse, tarihler boyu başına gelen olaylara bakarak hep karamsarlığı seçmiş ve bunu da bu bir kader deyip kabullenme yoluna gitmiştir. Neden başımıza gelen olaylara başka bir pencereden bakmayı denemiyoruz ki?
Belki başımıza gelen bu olay ile bizlere ‘Haydi kalk silkelen; toparlan, bak hayat seni çok daha güçlü bir şekilde bekliyor’ şeklinde bir mesaj veriyor. Her olumsuzluklara bakıp kendimizi yiyip bitireceğimize; bu olaydan ben daha olumlu nasıl bir ders çıkarabilirim yaklaşımını sergilemek hem enerjimizi yükseltecek hem de hayat kalitemize tavan yaptıracaktır…
İçsel dünyamızdaki kopan fırtınaların ömrümüze verdiği zararları bir bilebilseydik eğer herhalde zor karamsar bir ruh haline bürünürdük. İşimizi çok daha coşkulu yapmamıza engel olan ne?
Neden sürekli mutsusuz? Neden kafamızın içinde hep felaket senaryoları ile dolaşıyoruz. Yani bütün bu olumsuzluklar varsa; demek ki olumlu olan şeyler de var… O zaman ne yapacağız? Yapacağımız şey; olaylara olumlu veya olumsuz anlamlar yüklemek yerine; o gelişen olayların bizlere neler kattığına yoğunlaşarak ders almaya bakacağız.
Hayatın anlamı da zaten ders almak üzerine bina edilmemiş midir? İnsanların hayattan beklentilerine can vermesi ve hedeflerine varmaları için harekete geçmesi önemlidir. Ama beraberinde de olumlu ruh hali içinde olmaları da gerekmektedir. Bu da muhteşem bir hayat dersi olarak karşımızda durmaktadır.
Güzel ve umutlu günler siz onları çağırmadıkça yanınıza gelmeyeceklerini bilin. Umutlu ve mutlu yaşamak bir tercihtir. Tercihlerinizi hep mutluluğa ve sağlıklı olmaya yönlendirmeniz dileğiyle esen kalınız saygıdeğer okuyucularım.
Yorum Yazın