Merhum Erbakan Hocam, benim için yüzyılımızın en büyük uyarıcısıydı. Dış güçler onu çok iyi anladı, ona göre tedbirlerini aldılar. Ancak ne yazık ki, Türk halkı hâlâ sözde kurtarıcıların peşinden gitmeye, gerçekleri görmezden gelmeye devam ediyor.
Oysa merhum Erbakan Hocam yıllar önce uyarısını yapmış ve şu çarpıcı sözü söylemişti: “Beni anladığınızda dövecek diz bulamayacaksınız!” Bugün, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere baktığımızda, merhum Erbakan Hocam’ın bu sözlerinin ne anlama geldiğini çok daha net görüyoruz. Suriye lime lime edildi, dış güçler için önü açıldı, şimdi de aynı senaryoyu İran’a karşı sahneye koymaya hazırlanıyorlar.
Peki, Türkiye bu süreçte nasıl bir rol oynuyor? Hangi tuzakların içine çekilmeye çalışılıyor? Gazeteci Nihat Genç’in merhum Erbakan Hocam ile yaptığı o meşhur söyleşiyi hatırlayalım: — Sayın Erbakan, bu AKP hiç mi iyi bir iş yapmadı? — Mesela? — Mesela Suriye ile vizeler kaldırıldı, bu harika bir hizmet değil mi? — Tam aksine, bu AKP’nin en büyük ihanetidir! O dönemde birçok kişi, Suriye ile vizelerin kaldırılmasını büyük bir başarı olarak görmüştü.
Ama merhum Erbakan Hocam farklı bir pencere açıyordu: “Bu zamanda Suriye ile vizelerin kaldırılması, tüm dünyadaki terörist grupların, dış güçlerin ve radikal yapıların Türkiye üzerinden Suriye’ye girmesi demektir. Bu da Suriye’nin karışması, oluk oluk kan akması ve Suriye’nin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) için parçalanması anlamına gelir.” Ve ne oldu?
Aynen böyle oldu. Bugün geldiğimiz noktada Suriye bölündü, parçalandı ve dış güçlerin eline teslim edildi. Şimdi bu süreci yönetenler dönüp devrim yaptık diyorlar! Ama kimin devrimi? Kimin çıkarları için? Şimdi de benzer bir ihanetin İran üzerinden sahneye konduğunu görüyoruz. Dış güçler günlerdir İran’a karşı bir savaş senaryosu yazıyor. Ve maalesef, Türkiye’nin yeniden bu oyunda bir piyon olarak kullanılmak istendiği çok açık.
Merhum Erbakan Hocam bir başka konuşmasında şöyle demişti: “Mesele Suriye olduğunda, ondan sonra hedef önce İran, sonra da Türkiye’dir. Dış güçler, AKP’yi İran’la savaştıracak. Dikkat edin!” Şimdi de İran üzerinden benzer bir senaryonun adım adım hayata geçirilmek istendiğini görüyoruz. Bugün dış güçler için Suriye’yi lime lime edenler, yarın aynı süreci İran için işletmeye hazırlanıyor. Eğer dur denmezse, Türkiye’yi de bu ateşin içine çekmeye çalışacaklar.
Tarih, ibret alanlar için en büyük öğretmendir. Ancak bazıları, aynı tuzaklara düşmekte adeta ısrarcı! Her konuda olduğu gibi, merhum Erbakan Hocam ve Milli Görüş’ü temsil eden Saadet Partililer yine haklı çıktı. Peki, bu kez gözümüzü açıp oyunu bozabilecek miyiz, yoksa aynı hataya bir kez daha mı düşeceğiz? Ve en önemlisi, Saadet çatısı altında birleşerek bu gidişata dur diyebilecek miyiz?
Yorum Yazın