Bak dostum; sen kendinden köşe bucak kaçıyorsun...
Hiç bir zaman için kendini onaylamak istemiyorsun...
Hep belli bir mutsuzluk ve hüzün dolu olarak; kendini değersiz görüyorsun...
Hep bir melankoli yumağı içindesin...
Aynaya bakmaya bile korkar hale gelmişsin...
Kendini bu denli hor görmenin; hakir görmenin altında yatan bir nedenin elbette vardır...
İstersen o halının altına büyük özenle süpürdüğün; hasıraltı ettiğin nedenleri hiç korkmadan yüzeye çıkar...
Hatta; kendinle de bir yüzleş...
Nedir senin bu senden çektiğin...
Hani yeter artık... Senin kendine yaptığın bu ağır tahribatı inan yüz düşman bir araya gelse yapamaz...
Öncelikle lütfen; kendini kimselerle kıyaslama...
Bu kainatta her yaradılışın bir gayesi ve bir hikmeti vardır...
Sen de bu gezegene hasbelkader gelmedin... Elbette senin de bu gezegende harika bir misyonun var...
Yerine getireceğin muazzam görevlerin var...
Ama işte...
Kendini devamlı kıyasıya eleştirdiğin için; bir türlü aynadaki gerçek ve hakikatteki yansımanla bir türlü müşerref olamıyorsun...
Lütfen; bak bu kainatta senden bir tane daha ilaç niyetine dahi olsa yok!..
Sen böyle bilinçaltında oluşmuş olan ve devamlı 'Kendini Değersizleştirme' duygularından kurtulamadığın müddetçe; dünyanın tamamı senin dahi olsa; hep bir mutsuzluk üreteceksin...
Buna da hakkın var; zira evrende 'Hür İrade Yasası' diye bir şey var...
Sana bir şey daha diyeyim; ne kadar mutsuz olursan; o kadar mutsuzluk üretirsin hayatında...
Lakin iç dünyan kıpır kıpır ve enerji dolu ise; işte o zaman kainat sana bütün sıcaklığıyla kollarını açıp, senin mutlu olman için her türlü güzelliği yapacaktır...
Ama önce ilk adımı atan sen ol...
Sen ilk adımı at; bak ardından gelen mucizelerin çokluğuna sen bile şaşıracaksın...
Ama şaşırma; zira 'İlahi Evrenin' işleyiş tarzı bu şekildedir...
Yorum Yazın