Münih Havalimanı’na dönüş yolculuğumda, uzun zamandır görmediğim, havalimanında otobüs şoförlüğü yapan bir arkadaşımla karşılaştım. Kendisi bana, “Seni sık sık Ankara’dan dönerken görüyorum,” dedi. Ben de, “Ankara’ya, iktidarın gurbetçileri insan yerine koymadığı meseleleri anlatmaya gittim,” dedim. “Mesela Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, gençlerimizi çifte vatandaşlığa özendirmek için bir kanun teklifi verdi,” diye ekledim.
Arkadaş ne dese beğenirsiniz? “Zaten 1000 Euro,” demesin mi? Bu cevap oldukça dikkat çekiciydi çünkü bu arkadaş hem AKP’ye sıkı sıkıya bağlı birisi hem de büyük bir sivil toplum kuruluşunda yönetici konumunda. Düşünün ki, iktidarın en sadık savunucuları bile halkın arasına karışıp onların sorunlarıyla dertlenmiyor. Bu durum beni derinden üzdü, çünkü bu kişileri bakanlar geldiğinde fotoğraf karelerinde, konsoloslarla selfie çekerken ve protokollerde görüyoruz, ancak sorunları çözmeye yönelik somut adımlar atmıyorlar.
Peki, bu insanlar yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk vatandaşının sorunlarına nasıl çare olacaklar? Aslında arkadaşın cümlesi durumu çok iyi özetliyor: İktidar, vatandaşın taleplerini duyuyor ama harekete geçmiyor, çünkü selfie çekenlerden bir ses çıkmıyor. Nasıl olsa herkes memnun diye düşünüyorlar. Oysa bu selfie meraklıları, kendi çıkarlarına hizmet eden politikalar dışında bir çözüm üretme niyetinde değiller. AKP hükümeti, yıllardır yurt dışında yaşayan Türklerin sorunlarını çözeceğini vaat ediyor, ancak attıkları somut bir adım yok.
Saadet Partisi, gençlerimize 1000 Euro’luk bir askerlik ücreti teklifi ile çifte vatandaşlığa teşvik etmek için önemli bir adım atarken, AKP yetkilileri bu konuda sessiz kalıyor. Azılı AKP’lilerin bile bu gerçekleri görmemeleri düşündürücü. Durum bu kadar barizken, gurbetçilerin sorunlarının bu iktidar tarafından çözülmesini beklemek ne kadar gerçekçi? İşte karşımızda bu acı tablo var: Yurt dışındaki vatandaşların dertleri sadece seçim zamanlarında hatırlanıyor, sonrasında ise unutuluyor.
Yorum Yazın