Haber Merkezi - Münih
İsveç'te Müslümanların kutsal kitabı Kuran'ı Kerim'i yakarak büyük bir infiale neden olan Rasmus Paludan'a bir tepki de Münihli Türkler'den geldi. Türk Konseyi'nin öncülüğünde bir araya gelen çok sayıda STK temsilcileri olayı güçlü bir şekilde kınadılar. Türkçe ve Almanca hazırlanan basın bildirisini okuyan Türk Konseyi'nin kurucu başkanı Sami Demirel; olayın kabul edilemez olduğunu belirtti ve Münih Türk toplumu olarak bu alçakça saldırıyı şiddetle kınadıklarını ifade etti.
Her iki dilde de hazırlanan basın bildirisinde şu ifadeler yer aldı:
Bildirinin Türkçesi:
Münih Türk Konseyi'nin
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in Yakılmasıyla Alakalı Basın Açıklamamız
Münih Türk Konseyi olarak,
İsveç'te Türk Büyükelçiliği önünde Kur'ân-ı Kerîm'e karşı yapılan aşağılık saldırıyı gerçekleştiren zavallı zihniyeti lanetliyoruz.
Bu tür nefret suçlarına karşı tedbir almayarak medeniyetler arası saygı kültürünü ayaklar altına alan İsveç makamları başta olmak üzere bütün hükûmetleri ırkçılık ve ayrımcılığa karşı sorumluluk almaya davet ediyoruz.
İslâm söz konusu olunca nefret suçlarını fikir hürriyeti saymak gibi müptezel bir mazereti öne sürenlerin insanlık tarihi karşısında zavallı bir duruma düşeceklerini hatırlatıyoruz.
Bütün Müslümanları da İslâm düşmanlığını alenî şekilde gösteren alçakça saldırılara karşı duyarlı olmaya ve kutsal kitabımıza karşı işlenen bu tür provakatif nefret suçlarına karşı demokratik hukuk kurallari icerisinde tepki vermeye davet ediyoruz.
Kınama bildirisinin Almancası:
21. Januar 2023, zur Verbrennung des Heiligen Korans in Schweden
Wir als Türkenrat München verurteilen aufs Schärfste den respektlosen Angriff auf unser heiliges Buch, den Koran, 21. Januar in Schweden, der entgegen allen Warnungen erfolgt ist. Wir akzeptieren in keiner Weise, dass diese islamfeindliche provokative Tat, die sich gegen Muslime richtet und unsere heiligen Werte beleidigt, unter dem Deckmantel der Presse-, Kunst- und Meinungsfreiheit in den letzten Jahren in den skandinavischen Ländern weit verbreitet ist und nicht verhindert werden kann. Denn dies ist ein Hassverbrechen.
„Hass und Gewalt gegen Religionsgemeinschaften sind kein legitimes Mittel, Meinung und Kritik zu üben, sondern sind strafrechtliche und gefährliche Entgleisungen, die geeignet sind, den Frieden und Zusammenhalt der Gesellschaft empfindlich zu stören. Die Tat muss entschieden und konsequent durch die Strafverfolgungsbehörden geahndet werden“.
Solange die Mitglieder der rassistischen Partei und ihre Ziele wohl bekannt sind, müssen wir mit Bedauern feststellen, dass ihre provokativen Handlungen nicht verhindert werden konnten und diese krankhaften Menschen weiterhin davon Gebrauch machen.
Diese verabscheuungswürdige Tat ist auch ein weiterer Hinweis auf das alarmierende Ausmaß, das Islamophobie, rassistische und diskriminierende Bewegungen in Europa erreicht haben.
Wir als Türkenrat München fordern die schwedischen Behörden auf, die notwendigen Verfahren gegen die Täter dieses Hassverbrechens einzuleiten, in denen Fälle von Rassismus und Islamophobie vorkommen, dass sie alle Maßnahmen treffen, um diese Plage sowohl im Rahmen der europäischen Institutionen als auch auf nationaler Ebene zu bekämpfen
Türkenrat München
Toplantıda şu dernek ve STK temsilcileri hazır bulundu:
Sami Demirel - Türk Konseyi Kurucu Başkanı
İsmet Şen - Münih Türkiyem Folklör Derneği Onursal Başkanı
Ayşe Şafak - Münih Trabzon Karadeniz Kültür ve Dayanışma Derneği İkinci Başkanı
Şeref Yaşaroğlu - Unterschleissheim Ditib Fatih Camii Derneği
Talat Erdoğan - Münih Küpeliler Kültür ve Dayanışma Derneği
Meryem Karatepe - Münih Konya Ereğliler Derneği Halkla ilişkiler Başkanı,
Hasan Çeker - Bayburt Kültür ve Dayanışma Derneği İkinci Başkanı
Levent Karadağ - Münih Eğitim Akademisi Kurucu Başkanı
Metin Şanverdi - Kızılca Yardım Derneği Başkanı
Türkçe ve Almanca hazırlanan basın bildirisini okuyan Türk Konseyi'nin kurucu başkanı Sami Demirel; olayın kabul edilemez olduğunu belirtti ve Münih Türk toplumu olarak bu alçakça saldırıyı şiddetle kınadıklarını ifade etti.
Yorum Yazın