Yazarımız Şaban Turhal Saadet Partisi Seçim Vaatleri Broşürünü Yorumluyor
GÜNDEMYazarımız Şaban Turhal bugünkü yazısında 'Saadet Partisi Seçim Vaatleri Broşürü' içeriğini yorumluyor.
Şaban Turhal - Münih
TC. Anayasası’nın Temel Haklar ve Ödevler” kısmında yer alan 62. maddesinde; “Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.” İfadesiyle devletin yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik görev ve sorumluluklarının sınırları belirlenmiştir.
Ve yine 5256 sayılı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü kanununun 3. maddesinin j fıkrasında kurumun görevleri içinde; “Yurt dışında yaşayan ve/veya çalışan Türk ailelerinin sorunlarını araştırmak ve çözüm önerileri geliştirmek” hükmü yer almaktadır.
Bu kapsamda Türkiye’de bir siyasi parti olarak ilk kez Saadet Partimiz tarafından adeta gölge kabine sorumluluğuyla hareket etmek üzere Genel Merkez bünyesinde her bir alanda politika üreten Politika Kurulları oluşturulmuştur.
Bu kurullar arasında Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlarımıza Yönelik Politikalar Kurulumuz da bulunmaktadır, ki bu kurulumuz Avrupa temsilciliğimizin ve seçmenlerimizin sesinin duyurulması noktasında önemli bir açılım işlevi görmektedir.
Saadet iktidarında;
1- İzin sezonu başta olmak üzere yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza fahiş fiyatlarla uçak bileti satılması uygulamasına son verecek, daha çok vatandaşımızın faydalanabilmesi için uçak biletlerine tavan fiyat uygulaması getireceğiz. Ayrıca Anadolu Jet seferlerinin yurtdışı işçi seyahatleri için yoğunlaştırılmasını sağlayacağız.
Geniş Açıklama
Yurtdışında yaşayan yedi milyonu aşkın vatandaşımız ülkemiz açısından çok büyük değere sahiptir. Gerek dikkate alınması gereken bir diaspora gücüne sahip olması bakımından gerekse Türkiye’ye maddi-manevi katkıları bakımından yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız Türkiye’nin gelecekte çok daha ileri noktalara ulaşmasında önemli katkılar sunma potansiyeline sahiptir.
Ancak vatandaşlarımız sahip oldukları bu potansiyele karşın bekledikleri ve hak ettikleri ilgiyi görememektedir!
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bu büyük potansiyelini korumanın birinci şartı, onların anavatan ile bağlarını güçlü tutmaktır.
Bunun için ilk yapılması gereken şey ise onların ülkeye giriş-çıkışları konusunda tam anlamıyla seferberlik ilan etmektir.
Son yıllarda özellikle izin sezonu, bayram tatili gibi dönemler başta olmak üzere uçak biletlerinde genel olarak fahiş fiyatlarla karşı karşıya kalınmaktadır.
Bu ağır ulaşım gideri karşısında vatandaşlarımız ya bir yıllık birikiminin önemli bir kısmını gözden çıkarmak zorunda kalmakta ya da vatana kavuşmayı bir yıl daha ertelemektedir.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ülke bütçesine katkısı ortada olduğu halde iktidarın adeta üvey evlat muamelesi yapması kabullenilemez.
Çözüm yolu oldukça basittir!
Geçmiş dönemde de uygulanan işçi tarifesi gibi bir ara formülün üretilmesi ya da yoğunlaşmanın olduğu dönemlerde sefer sayısının artırılması ve sabit fiyat uygulamasına gidilmesi bu önemli sorununun ortadan kaldırılması için yetecektir.
Aziz vatanımız Türkiye, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız ile birlikte büyüyecektir.
Hiç kimse ufak hesaplarla insanımızın anavatanıyla bağlarını zayıflatma gafletine düşmemelidir!
2- Vatandaşlarımızın karayolu ile yurtdışından Türkiye’ye gelirken veya ülkemizden ayrılırken kullandıkları yol boyu güzergahında güvenli seyahat etmeleri için Sıla Yolu Projemizi hayata geçireceğiz.
Geniş Açıklama
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın karayoluyla seyahat aşamasında karşılaştıkları sorunların başında, rüşvet, can ve mal güvenliği, haksız muamele, hırsızlık vesaire gibi problemler gelmektedir.
Saadet Partisi iktidarında gerekli kurumsal ve yasal düzenlemeleri hayata geçirecek ve anavatana geçiş güzergâhlarındaki tehlikeleri önceden tespit ederek hem halkımızı hem de ilgili ülkelerin yetkili organlarını uyaracak ve alınacak önlemler konusunda halkımızı bilinçlendireceğiz.
Bu kapsamda, söz konusu ülkelerle anlaşmalı olarak yol güzergâhları üzerinde yeterli sayıda “Sıla Yolu Dinlenme Tesisleri” açılması için çalışmalar başlatılacak, Sırbistan’ın Niş kenti gibi bir lokasyonda izin dönemi haricinde de tır ve otobüslere hizmet verilmesi amacıyla olanak sağlanacaktır.
İlgili tesislerde yakıt alımının dışında helal ve güvenli yaşama imkan sunacak tüm hizmetler ile konsolosluklar aracılığıyla ihtiyaç görülen kurumsal destekler planlanacaktır.
Bununla birlikte bir yandan özellikle yaz aylarında karayolu ulaşımında giriş-çıkış peronlarının sayısı artırılırken diğer yandan da deniz taşımacılığı gibi alternatif seyahat olanakları da sunulacaktır.
Sıla Yolu hizmetleri yalnızca izin dönemlerinde vatandaşlarımızın ihtiyacı olarak görülmemeli, özellikle Türkiye’den Avrupa’ya yönelen lojistik yoğunluğu için de her zaman bir gereklilik olduğu unutulmamalıdır.
3- Askerlik ücretini en fazla 1000 € olacak şekilde makul bir seviyede tutulmasını sağlayacağız.
Geniş Açıklama
Yaşanılan ülke vatandaşlığına geçme baskısına maruz kalan vatandaşlarımız hesaba katılarak yurtdışı askerlik bedelinin makul seviyelerde tutulması gerekmektedir.
4- Anavatana kesin dönüş yapacak vatandaşlarımıza 1 adet motorlu aracını gümrük, KDV ve ÖTV vergileri ödemeksizin getirtme hakkı tanıyacağız. Ayrıca araçların en az 5 sene giriş-çıkış zorunluluğu olmadan Türkiye’de bulundurulabilmesi için yasal düzenleme yapacağız.
Geniş Açıklama
Yurtdışında yaşayan ikinci nesil vatandaşlarımız ortalama 50 ila 60 yaş aralığındadır. Çalışma zorunluluğu kalmayan bu yaş dilimindeki vatandaşlarımızın herhangi bir süre sınırı konulmaksızın kendi araçlarıyla rahatça anavatana gidiş-geliş imkanına kavuşması sağlanmalıdır. Aynı şekilde TÜV konusunda da ikili ülke anlaşmaları aracılığıyla geçerlilik imkanı oluşturulmalıdır.
Araç sahibinin birinci derece akrabaları, yurtdışı ikâmetli olma koşuluyla, yine herhangi bir kısıtlama olmadan, araç sahibi de araçta veya Türkiye'de olmadan, aynen yurtdışındaymış gibi aracı kullanabilmelidir. Örneğin; araç sahibi yurtdışında ve eşi veya çocuğu veya babası veya annesi Türkiye'de ise araç parkta durmak zorunda olduğundan bu akrabalar başka çareler aramak zorunda kalmaktadır. Halbuki bu durum asla kabul edilemez bir durumdur. Unutulmamalıdır ki, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız her şeyin en iyisine layıktır!
5- Yurtdışı borçlanma ile emekli olanlar tam zamanlı çalışma hakkına sahip olacak.
Geniş Açıklama
Bilindiği gibi, 3201 sayılı yasaya istinaden yurtdışından borçlanarak emekli olan kişilerden herhangi bir işyerinde iş akdi ile çalışmama şartı aranmaktadır.
Bu eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü Türkiye’de çalışmış ve emekli olmuş bir vatandaşımız Almanya’ya evlilik akti ile geldiği zaman, hiç aylığı kesilmeden Almanya’da çalışabiliyor iken bir tek yurt dışı borçlanma yapan emekliler çalışamamaktadır.
Bu adeta yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı cezalandıran bir durumdur!
Bu sebepten dolayıdır ki; vatandaşlarımızın çalışmasının tam zamanlı olacak şekilde serbest olması, bu iş ve maaşlarından dolayı emeklilerin Türkiye’deki maaşlarından herhangi bir kesintiye ve yasağa tabi tutulmamaları sağlanmalıdır.
6- Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın da TBMM’de en iyi şekilde temsil edilebilmesi adına yurtdışı seçim bölgeleri oluşturulacak.
Geniş Açıklama
Demokrasinin ayırt edici temel özelliklerinden birisi de toplumun farklı kesimlerinin devlet nezdinde temsil edilebiliyor olmasıdır. Demokrasilerde meşruiyetin yolu, temsiliyet vasıtası ile çoğulculuğun sağlanmasından geçmektedir. Türkiye için durum göz önüne alındığında, demokratik katılımın önündeki en önemli hususlardan biri yurt dışındaki seçmenlerin temsil edilmesi sorunudur. Yurt dışında bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının temsil sorunu demokrasimiz için bir problem sahasıdır. Ayrıca yurt dışı vatandaşlarımızın kullandıkları oylar yurt içindeki seçimleri etkilemekte, seçimlerin adaletine gölge düşürmektedir.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın parlamentoda temsil edilme hakları, hakkaniyet gereği, yurt içindeki vatandaşlarımızla eşit olmalıdır. Buna göre, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne doğrudan temsilci göndermesi için yurt dışı seçim çevresinin oluşturulması müzakere edilmelidir.
Yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarımızın temsilini eşit bir biçimde sağlamak için gerekli yasal değişiklikler gerçekleştirilerek yurt içinde milletvekili başına düşen seçmen sayısının yurt dışında da hesaplanması; buna göre yurt dışı milletvekili sayısının belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca yurt dışı milletvekillerinin seçiminde sayıları 1 milyonu aşan mavi kartlıların da seçme ve seçilme hakkına riayet edilmelidir.
Yurt dışı seçim çevresi, yurt dışındaki vatandaşlarımızın sorunlarının tespiti ve çözümü için bir zorunluluk halini almıştır. Zira yurt dışındaki vatandaşlarımızın gündemi farklı bir mesai gerektirmektedir. Hem siyasal katılımı arttırmak hem ülkeye aidiyeti güçlendirmek hem de vatandaşlarımızın bir gereklilik olarak temsilini sağlamak için yurt dışı seçim çevresi bir zorunluluktur.
Hâlihazırda 19 ülke yurt dışında yasayan vatandaşlarına kendi temsilcileri üzerinden ulusal parlamentoda doğrudan temsil imkânı sağlamaktadır. Bu 19 ülkenden 3 tanesinde uygulanan sistem Türkiye’ye adapte edilmeye oldukça uygundur.
Söz konusu ülkeler Fransa, Tunus, Portekiz’dir.
Tunus 22 milletvekili ile parlamentosunda diasporasına orantısal açıdan en çok sandalye ayıran ülkedir. Toplam 217 Milletvekili sayısına sahip Tunus parlamentosunda 22 milletvekili ülke dışından temsil etmektedir. Tunus hem sosyolojik yapısı hem de siyasal kurumsallaşması bakımında Türkiye ile benzerlikler gösterdiği için yurt dışı seçim çevresi Türkiye için makul bir model olarak görülmektedir.
7- Tek bir çatı altında yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın çalışma, emeklilik, ticaret, vatandaşlık, eğitim gibi tüm iş ve işlemlerinin verimli ve hızlı yürütülebilmesi adına Yurtdışı Türkler Bakanlığı kurulacaktır.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını birinci elden takip etmek ve büyük potansiyeli enerjiye dönüştürmek amacıyla kurumsal bir hamle yapılacaktır.
8- Eğitimde denklik ve akreditasyon konuları yeniden ele alınacak ve örneğin Avrupa’da alınan meslek diplomalarının Türkiye’de meslek lisesi diplomasına denk sayılması sağlanacaktır.
Geniş Açıklama
Almanya’da 360’tan farklı branşta 2 ila 3 buçuk yıl arasında meslek eğitimi almış, bu eğitimi başarı ile bitirerek diploma almaya hak kazanmış olan Türk gençleri mevcut durumda Türkiye’de “ortaokul mezunu” olarak kabul edilmektedir. Bu kabul, Almanya’daki gençlerimiz açısından birtakım hak kayıpları ile sonuçlanmaktadır. Zira çeşitli prosedürleri başarı ile tamamlayan ve aldıkları eğitim mahiyet itibari ile lise düzeyine denk gelen gençlerimize ne yazık ki yalnızca ortaokul mezunu hakları tanınmaktadır.
Hem eğitim alınan süre hem edinilen tecrübe hem de liyakat unsurlarının mevcudiyeti açısından Almanya eğitim sistemi içerisinde edinilen meslek eğitimi diplomasının Türkiye’de geçerliliğinin henüz sağlanamamış olması Türk gençleri için gerçek anlamda bir mağduriyettir.
Mevcut uygulama bu haliyle gençlerimizin emeklerinin karşılığının teslim edilmemesine neden olmaktadır. Eğitim sistemimizde henüz bununla ilgili bir adım atılmamış olması, gençlerimizin tahsillerini yurtlarında tamamlamaları için bir engeldir.
Türkiye’deki muadili eğitimden eksiği olmamasına rağmen daha düşük bir seviyeye denk gelen meslek eğitimi diplomasının Türkiye de meslek lisesi diplomasına denk sayılması hakkaniyete daha uygun bir uygulama olacaktır.
Mağduriyet ve hak kayıplarının bertaraf edilmesi için önerimiz; Almanya’da meslek eğitimi mezunlarının Türkiye’de meslek lisesi mezunu sayılması ve yabancı öğrenci statüsünde üniversitelere sınavsız alınması yönündedir. Bu konuda gerekli kanuni değişiklik yapılmalı ve sayısı azımsanamayacak kişinin mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır.
9- Diplomatik uğraşlar vererek vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı bölgelerde ilk ve ortaöğretimde Türkçenin seçmeli ikinci dil olarak okutulması için çalışacağız.
Geniş Açıklama
İyi bir eğitimin en önemli şartı ana diline hakim olmaktan geçmektedir. Vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkelerin dilini daha iyi kavramaları ancak sağlam bir ana dili bilgisiyle mümkün olacaktır.
Bu nedenle vatandaşlarımızın ilk ve ortaöğretimde Türkçe eğitimi almalarını sağlayacak tüm adımlar titizlikle takip edilmelidir.
Bu kapsamda ilgili ülkelerin (Eğitim Bakanlığı (Schulministerium) Alman Bilim ve Eğitim Sendikası (GEW), bölgesel hükümetler (Bezirksregierung), siyasi partiler ve medya kurumları gibi) resmi ve sivil muhataplarıyla koordinasyon sağlanırken diğer yandan da Türkiye’nin yurtdışı eğitim politikası buna uygun hale getirilecektir.
10- Otomatik Bilgi Paylaşımı sistemiyle finansal verilerin paylaşımında işçilerin hariç tutulmasını sağlayacağız.
Geniş Açıklama
Otomatik finansal bilgi paylaşımı; kişilerin, yerleşik olduğu ülke dışındaki diğer ülkelerde bulunan finansal hesap bilgilerinin, yerleşik olunan ülkeye, her yıl diğer ülke vergi idarelerince, vergisel amaçlarla kullanılmak üzere mütekabiliyet esasında ve otomatik olarak elektronik ortamda gönderilmesidir. Ülkeler, ulusal ölçekte vergi kaybı ve vergi kaybının önleme maksadıyla vergi konularında idari yardımlaşma sözleşmesini kabul etmiştir. Bu sözleşmenin asıl maksadı karşılıklı bilgi paylaşımı sayesinde sağlanacak şeffaflıkla birlikte vergi cenneti olarak bilinen ülkeleri finans piyasalarından dışlamak ve servetlerini oralara taşımak ve gizlemek sureti ile vergi kaçakçılığı yapanların önüne geçmektir.
Derin endişelere neden olan ve geriye dönük de işletilebileceği belirtilen sözleşme ile paylaşılacak bilgilerin önemi, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızda güvensizlik oluşturmuştur.
Otomatik Finansman Bilgi Paylaşımı Sözleşmesi siyaset gündemine yeterince taşınmamış, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bu konuda yeterince bilgilendirilmemiştir. Hakkında bilgi kirliliği bulunan ve çeşitli açılardan sakıncalar oluşturabilecek olan sözleşmenin yurt dışı vatandaşlarımız açısından etkilerinin ne şekilde azaltılabileceği mezkûr alanda uzman isimlerle istişare edilmelidir. Bu konu nasıl bir tutum sergileneceği konusunda mali müşavir, avukat, muhasebeci gibi uzman kişilere danışılmalıdır.
Sözleşme çerçevesinde verilecek bilgilerin başka alanlarda kullanılma ihtimali, hükümet nezdinde tartışılmalıdır. Siyasi partiler, bu konuda vatandaşların bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmesi için çalışmalar yürütmelidirler.
Bu sayede yurt dışında çalışan işçilerimizin zararının minimize edilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı, sözleşmede yurt dışında yaşayan işçi vatandaşlarımız hariçtir ibareler eklenmelidir.
11- Mavi Kartlı vatandaşların denk haklara sahip olmasını sağlayacağız. Seçme ve seçilme hakkını iade edeceğiz.
Geniş Açıklama
Mavi Kart, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kolaylık amacıyla çıkartılmakla birlikte birtakım eksikliklere de sahip bulunmaktadır. Bankaların ve bazı kamu kurumlarının mavi kart sahiplerine zorluk çıkardığı bilinmektedir.
Avrupa’da yaşayan Mavi Kartlı vatandaşlarımız Avrupa’da emekli olmaktan ve seçimlerde oy kullanma başta olmak üzere siyasi haklardan mahrumdurlar. Türkiye’nin, Mavi Kartlı vatandaşlara da diğer vatandaşlar gibi haklarını teslim etmesi gerekmektedir. Mavi Kartlıların bu eksik hakkı mutlaka telafi edilmelidir.
Mavi Kart sahipleri de Türkiye’nin vatandaşı olarak görülmelidir!
12- Yurtdışından kesin dönüş yapan 3 milyon vatandaşımızın işverenden kesilen prim iadesi için hukuki süreçler başlatılacaktır.
Geniş Açıklama
Yurt dışından kesin dönüş yapan 4 milyon gurbetçinin işverenden kesilen prim iadesi mümkündür. 1961 yılından itibaren başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde yıllarca çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen 4 milyon vatandaşımız, hesaplarına yatırılan sosyal sigorta primlerinden sadece kendilerinden kesilen kısmını alabilmiştir. Oysa çalışılan süre zarfında işverenler de işçi adına prim yatırmıştır. Ancak yatırılan bu meblağlar Türkiye‘ye dönen işçilerimize verilmemiştir. 1970‘te Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında imzalanan katma protokolde Türk işçilerin ne koşulda olursa olsun Türkiye’ye döndüklerinde kendilerinden ve iş verenlerinden kesilen sosyal güvenlik primlerini geri alacaklarına dair hüküm mevcuttur. Bu hükme rağmen söz konusu karara uyulmamıştır. Ana yurduna kesin dönüş yapan işçinin kendisinden ve işvereninden kesilen primlerini işçiye ödeyen İsviçre ve Danimarka örnekleri de mevcuttur. Sosyal güvenlik uzmanlarına göre Türkiye ile AB arasında imzalanan 1963 katma protokolünün 38. Maddesi, Türk isçilere tüm sigorta primleri veya çalışma sürelerinin Türkiye ile birleştirilmesi imkânı tanımaktadır. Örneğin Danimarka ve İsviçre gibi ülkeler, işveren primlerini de Türkiye’ye aktarmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının maruz kaldığı bu hukuksuzlukların giderilmesi için yetkili kurumlara gerekli başvurular devletimiz nezdinde yapılmalıdır.
13- Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmadan Gümrük Birliği’ne üye olması nedeniyle uğradığı 100 Milyar € zararın tazmin edilmesi için hukuki ve diplomatik mücadele edilecektir.
14-/ Pasaportlardan ve resmi evraklardan harçlar makul seviyede olacaktır.
Konsolosluklarda danışmanlık hizmetleri geliştirilecektir.
15- Konsolosluklarda insan kaynağı ve organizasyonu geliştirilecek, bu sayede randevuya gerek kalmadan işlem yaptırılabilecek. Hizmetler cumartesi günü de devam ettirilecek.
Geniş Açıklama
Konsoloslukların kurulma gayesi, Türk toplumuna daha iyi hizmet vermektir. Ancak Konsolosluklar, Avrupa’daki Türk toplumuna mesafeli kalmakta, yeterli hizmeti sunamayarak yurt dışındaki Türklerin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadırlar. Türk vatandaşlarının konsolosluklar ile ilgili problemleri, gittikleri konsolosluklarda park alanı bulamamak ile başlamaktadır Zira konsolosluğa giden hemen her vatandaşımız trafik cezaları ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Konsolosluk iç hizmetlerinde vatandaşlarımız, konsolosluk personellerinden (memur, fotokopici, fotoğrafçı vs.) gerekli ilgiyi görememektedirler. Geçmiş yıllara nazaran iyileştirmeler olmakla birlikte büyük ölçüde devam eden hizmet aksaklıklarında randevulu çalışma sistemi de ayrı bir problem alanı oluşturmaktadır. Randevu sistemi vatandaşlarımız açısından çoğu zaman çileye dönüşmektedir.
Konsoloslarımız vatandaşlarımızın değerlerinden ve geleneklerinden uzak kişiler olmamalı, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın evlatlarından yetişmiş, vatansever kişilerin de bu makamlara atanması sağlanmalıdır.
Konsolosluklar vatandaşlarımızın çoğunluğunun işçi olmasından ötürü hafta sonları da dahil olacak şekilde 7 gün hizmet vermelidir.
16- Yurt dışından getirilen telefonlar için ödenen kayıt ücreti makul seviyelere indirilecek.
Geniş Açıklama
Yurtdışından telefon getirme konusunda mevcut uygulama adeta kaçakçılığı teşvik eden bir uygulamadır.
Kayıt ücretlerinin yüksekliği insanları yasa dışı yollara sevk etmektedir. Bunun yerine, günümüzde zaten bir ihtiyaç ve tercih haline gelen telefon kullanımını göz önüne alarak makul kurallar uygulanmalıdır.
17- Hazine garantili yeni bir emeklilik fonu sistemi oluşturulacaktır.
Geniş Açıklama
Yurtdışından borçlanma yoluyla emeklilik sisteminin cazibesini kaybetmesinden ötürü bir yandan vatandaşlarımıza kolaylık imkanı sunacak diğer yandan Türkiye’ye ciddi bir ekonomik getiri sağlayacak emeklilik fonunun kurulması için gerekli alt yapı oluşturulacaktır.
İlginizi Çekebilir